Blog Sayfaları İçin SEO Teknikleri

Bu yazıda sizlerle, 1.000’lerce bloggerdan elde edilen bilgileri paylaşacağız. Her yıl blog sayfaları ve bunların başarıları üzerine istatistikler derleyen global şirketler bulunuyor. 

SEO’da başarı sağlayacak blog sayfaları için neler yapmanız gerekiyor? Bununla ilgili tam 1.000’in üzerinde içerik pazarlaması profesyoneline ve blogger’a belirli sorular sorulmuş. Sizce ne tür sonuçlarla karşılaşılmış olabilir? 

Çıkan sonuçları, 2020 blogger trendleriyle birlikte detaylı bir şekilde açıklıyoruz. İşte, SEO’da başarı getirecek blog sayfaları için yapmanız gerekenler.

1. Her Post İçin Daha Çok Vakit Ayırın

Yapılan farklı bir araştırmada, dünya genelinde bir blog içeriğinin hazırlanması ve yayına alınması için harcanan sürenin ortalama 3 saat 57 dakika olduğu tespit edilmiş. İşin ilginç yanı, bu konuda 10 yılın üzerinde tecrübeye sahip olan isimler, bu sürenin bile oldukça az olduğunu düşünüyorlar. 

Böyle düşünmelerinin nedeni, blog postu hazırlanmadan önce, işin araştırma kısmına değer veriyor olmaları. Yalnızca 4 saatlik bir süre içerisinde 2.000 kelimelik detaylı ve bilgilendirici bir postun hazırlanamayacağını düşünüyorlar. Hazırlansa bile, ilk kural “kaliteli içerik” olduğu için, içeriğin yeterli kalitede olamayacağını savunuyorlar. Sizce haklı değiller mi?

Toplama İçerikler Hazırlamayın

İçerik kalitesini düşüren bir diğer kurnazlık da şöyle yapılıyor. Belirli bir konu üzerinde anahtar kelimelerle Google’da arama yapılıyor. Öne çıkan blog içeriklerinden belirli kısımlar bir araya getiriliyor. Kopyala & Yapıştır olmasa bile, bu tür bir içerik derlemesine “Yeni içerik!”, demek ne kadar sağlıklı? Diğer yandan, Google böyle bir durumda bunu fark etmez mi? Evet, fark eder. 

Yurt dışı bazı bloglarda, tek bir içeriğin hazırlanması için aylar harcanıyor! 

2. Profesyonel Editörlüğe Değer Verin 

Blog içerikleriyle ilgili, bu konunun en iyi uzmanlarından tutun, bu konu hakkında hiçbir şey bilmeyen insanlara kadar, belki de en sık duyduğunuz yorum şudur: “Sıkıcı.”. Bir içerik, sadece sıkıcıysa, hiçbir kullanıcı böyle bir içeriğin başında oturup ona vakit ayırmaz. 

İşte profesyonel editörlük ve yazarlık da bu noktada devreye giriyor. İyi bir metin yazarı, dünyanın en sıkıcı görünen konusunu bile dikkat çekici hale getirebilir. İçerisine eğlence katabilir. Merak uyandırabilir. Bu ve benzeri teknikleri hayata geçirebilmek için işin içine biraz hayal gücü katmak yeterli. 

Stil, ton, akışkanlık… Bunlar iyi bir editörün mutlaka akıl süzgecinden geçirdiği teknik konulardır. Dikkat ederseniz stil ve ton gibi terimleri markaların pazarlama yöneticileri de çok fazla kullanırlar! Çünkü farklılaşmak, dikkat çekici olmak, gerekliyse eğlence saçmak; markaların sık sık başvurdukları bir yöntemdir.

Blogger Anketi

Yukarıda bahsettiğimiz 1.000’in üzerindeki blogger’la yapılan anketten çıkan sonuçlara bir bakalım:

%41’i, içeriklerini mutlaka redaksiyondan geçiriyor. Yani, editliyor. Herhangi bir içerikte, yazım kurallarına imla kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini belirtmemize gerek yok sanırım…

Blogger’ların %28’i, edit işini başkasından istiyor. Çünkü, yazılara başka bir gözden bakılması da içeriğin kalitesini artıran bir teknik. 

%22’si, resmî yani maaş ödediği bir editöre sahip! (Redaksiyon, düzeltme, başka bir göz …vb. için…)

Sizi asıl şaşırtacak olan rakamsa şimdi geliyor! Maaşlı editör çalıştıran blogger’ların %38’i diğerlerinden daha başarılı! Yani bahsettiğimiz prensipler sadece sözden ibaret değil. SEO başarısına da direkt yansıyor. 

3. Geçmiş İçerikleri İhmal Etmeyin / Sandığınızdan Daha Değerliler!

Google’da ilk sıraya oturacak bir içerik yazmak istiyorsanız, bunun için saatler, günler hatta haftalar harcamanız gerekebilir. Kaliteli görseller içeren, rehber niteliğinde bir blog postu hazırlayacaksanız, belki de bunun için birkaç ay uğraşacaksınız…

Böyle bir çalışmayı tamamladığınızda ve içeriği yayına aldığınızda, işin yalnızca %75’ini tamamlamış oluyorsunuz! En iyi içerik bile, kendi niteliklerine (sektörüne vb.) bağlı olarak haftalar içerisinde yenilenmeye ihtiyaç duyabilir! 

Geçmiş içeriklerin önemi de bu noktada devreye giriyor! 

Bir içerik stratejiniz varsa, “Evergreen”, yani güncelliğini sürekli koruyacak içerikler üreteceksinizdir. Bazen küçük bir tarih veya gün detayı, içeriğinizin gerilere düşmesine neden olabilir. İşin iyi tarafı, geçmiş içeriklerin değerini anladığınızda, emeklerinizin karşılığını alıyor olmanız! 

Ne yazık ki, bu işin profesyonelleri bile, geçmiş içeriklerin güncellenmesi için yeterince çaba harcamıyor (%33). 

Yine, şaşırtıcı istatistiği verelim. Geçmiş içeriklerinizi güncellediğinizde, Google’daki başarınız tam 2 kat artıyor! Bunlar, test edilmiş, yaşanmış veriler! 

Analytics Verilerinizi İnceleyin

Google Analytics verilerini incelemeyi alışkanlık haline getirin. Geçmişteki hangi içerikler sizi rakiplerinizin önüne geçirmiş? Neden? Bu içerikleri en etkili şekilde değerlendirmenin bir yolu da budur işte! Bazen, bir blog postundan çok şey beklersiniz ve hayal ettiğiniz başarıyı getirmez. Ama, bazen de tam tersi olur! O yüzden, Analytics verileri daima aklınızın bir köşesinde dursun. Google Analytics kullanımı hakkında yazımızı inceleyebilirsiniz.

4. Backlink Avlamak İçin Kendi Yönteminizi Geliştirin!

2015 yıllarında info-grafikler çok popülerdi. Zamanla, gördüğü değer azaldı. Aslında, en çok tıklama alan içerik tiplerinden biriydi. Günümüzde info-grafikler yaratmak 2020 için çok etkili olabilir! Geçmişte yapılan hataları tekrar etmemeniz yeterli. Örneğin; çok fazla yazı, metin kullanmak gibi… Görsele odaklanmanız gerekiyor. 

2020’de size backlink kazandıracak en etkili SEO tekniği, orijinal araştırmalar! Yani, yaptığınız araştırma başka hiçbir yerde olmamalı. Araştırmanın kaynağı siz olmalısınız. Kendi araştırmanızı yapın ve yayınlayın. 

Araştırmanızın; güven veren nitelikte olması gerekiyor ki paylaşılsın, kullanılsın. Bilgilendirici olmalı, web sitenizle konu ve anlam bütünlüğü olmalı. İstatistikler halen daha popüler. İçeriklerinizde istatistiğe de yer ayırın. 

En iyi içerik yazarları, kaliteli içerikte, araştırma kaynaklarının değerini bilirler.