SEO Çalışmalarında Basit Yaklaşım Doğru Mu?
Cevabı hemen verelim. Uzmanlar, her şeyi basitleştirmekten kaçınmanız gerektiğini söylüyor. Google’ın sıralama algoritmasına yön verilmesine çalışılan günler geçmişte kaldı. Ancak ne yazık ki bunun henüz herkes tarafından anlaşılamadığını görüyoruz.
Bir zamanlar, dünyamız çok daha basitti. Google’ın nasıl çalıştığına dair tezler öne sürülüyordu. Fakat o günlerden bu yana, Google çok şeyi değiştirdi.
Çünkü Google da bir şirket ve O da kâr amacı güdüyor. Bunun için de insanlara daima en iyi sonuçları vermek zorunda olduğunu ve bu konuda adil davranması gerektiğini çok iyi biliyor! Bunu başarmak için de spam saldırılarıyla baş etmek zorunda.
Ama yine de, SEO’nun getireceği katkıları bilen kişiler olarak, her insan gibi biz de çalıştığımız bu alanda her şeyin kolay ve basit olmasını isteyebiliyoruz. SEO’da daha çok başarı, daha çok kâr demek. Belirli bir konuda, optimizasyon çalışması yapıp, hemen zengin olmayı hayal edenler olabiliyor. Günümüz dünyasında bu tür hayaller, hiç gerçekçi değil. SEO’da size başarıyı getirecek tek bir faktör yok. Ayrıca, SEO da artık bir yatırım! Yani bu konuda bütçe ayırmanız gerekiyor ve büyük bütçeyi ayıran da aynı şekilde daha çok kazanıyor.
Sıralamalara Etki Eden Faktörlerin Sayısı Artık Çok Fazla
Aramalarda sizi hemen birinci sıraya yerleştirecek olan altın bir kural olmadığı için SEO uzmanları da genellikle optimizasyon çalışmalarında hızlı ve çözüm getiren aksiyonlar alırlar.
Yakın zamanda gerçekleştirilen, Google’ın çevrimiçi olarak düzenlediği Webmaster oturumlarından birinde bir site yöneticisi Google’a şu soruyu yöneltti:
“Bana göre site trafiğim, 2014 Panda güncellemesiyle birlikte düşüşe geçti. Bu anlamda site içeriğimi geliştirmek istiyorum. Neler önerirdiniz?”
Soruyu yönelten kullanıcı, tüm içerik ekibiyle her bir kategoriyi özel olarak incelediklerini ve büyük çaba sarf ettiklerini de ekliyor. Bu yüzden, soruyu yönelttiği yetkili isme, yani John Mueller’e; sıralamalarda da her bir kategori için olumlu olarak avantaj elde edip edemeyeceklerini soruyor… Google’dan Mueller’in verdiği cevap şu şekilde:
“Öncelikle, en önemlisi, sitelerin farklı bölümlerini daha iyi anlamak ve değerlendirmek konusunda, o günlerden bugüne çok fazla ilerleme kaydetmiş olduğumuzu belirtmeliyim. Bu bölümlerin veya kategoriler de diyebiliriz, kalitesini başarılı bir şekilde yorumlayabiliyoruz. O yüzden, eğer her bir kategori için ayrı bir emek harcamışsanız, Google’ın sitenize ayrı bir gözle bakacağını belirtebilirim. Ama şunu da belirteyim… Örneğin; 2014 yılından bugüne kadar siteniz düşük bir kalite sergilemişse, bu da oldukça uzun bir zaman! Kalitesi düşük olan bir sitenin toparlanması, revize edilmesi için oldukça uzun bir süre beklenmiş. Bu yüzden sitenizle ilgili çok farklı ve çok olumlu değerlendirme sinyalleri kazanacağınız konusunda yine de şüphelerim olur… Çünkü süre uzun ve bu da sizin harika bir site olduğunuzu işaret etmiyor ne yazık ki…”
Gelelim işin can alıcı kısmına, Mueller’in bahsettiği bu sinyaller neler, ne kadar çeşitliliğe sahipler?
Google’dan yapılan açıklamaları gereğinden fazla analiz etmek, yani aşırıya kaçmak her ne kadar yanlış olsa da; Mueller’in yorumundan, Google’ın yaptığı değerlendirmelerde kümülatif bir bakış açısına sahip olduğu sonucunu çıkartabiliriz. Ayrıca, bu yorumda Google’ın kullanıcının o site ile olan etkileşimini dikkate aldıklarını da görebiliyoruz.
Basit düşünmekten kaçınmamız gerektiğine de burada işaret edebiliriz!
Eğer bir sitenin Panda güncellemesiyle birlikte gelen hasarını, sadece kullanıcı etkileşimini artırarak çözebiliyor olsaydık; bu site yöneticisi ne böyle bir soru yöneltirdi ne de John Mueller böyle bir yorum yapardı… İşte bu yüzden, optimizasyon çalışmalarında çözümler hızlı ve basit değil. Hızlı çalışmak gerektiği genel olarak doğru; ama basitlik ilkesi için aynı şeyi söyleyemiyoruz.
Bir Önceki Makalemiz : Google'dan Son Yenilikler
Bir Sonraki Makalemiz : Başarılı Bir SEO Stratejisi için Bütünsel Yaklaşım