En Çok Yapılan SEO Hataları

İçerik Konusunu Belirlerken Bencil Davranmak

Web sitenize doğal yöntemlerle link kazandırmak, organik trafiğinizi artırmak istiyorsanız, uzmanı olduğunuz konuyla ilgili bilgiler paylaşın. Bilmelisiniz ki; SEO konusunda hiçbir bilgi sahibi olmasa bile başarıya ulaşmış birçok blog yazarı var! Bu yazarların sırrı, faydalı bilgiler sunmaları. Birçok kullanıcının Google’da arama yapma nedeni, problemlerini çözmektir. İşte bu yazarlar, okuyucuların problemlerine cevap sunan bilgiler sağlıyorlar.
Bazı kurumsal blog sayfaları, tabiri uygunsa narsistçe davranıyor. Okuyucuları bilgilendirmek yerine, kendi ürünlerini ve ne kadar özel olduklarını anlatma telaşına düşüyorlar. Bu da, SEO başarılarını ciddi anlamda engelliyor. 

Aşırı Derecede Google Odaklı Olmak

Google’ın belirttiği kurallara uygun bir şekilde içerik oluşturmak, tabii ki en ideal olanıdır. Bunda hiçbir yanlışlık yok. Fakat, her şeyin aşırısı nasıl ki zararlıysa, Google odaklı olmayı da doğallığından koparmamak gerekiyor. Yani, abartmayın! Peki, bu işin dengesi nasıl kurulur? 
Bir örnekle açıklamak gerekirse, web siteniz sadece SEO’dan ibaret değildir. SEO’nun önemi tabii ki ortada, ancak sadece yeni bir algoritma değişimi nedeniyle yenileme sürecine gireceğim derken, web sitenizin ihtiyaç duyduğu diğer iş süreçlerini ihmal etmeyin. Dengeli olmak derken bundan bahsediyoruz. Google, her gün güncelleme yaptığını açıkça ifade ediyor. Sizlerin de bu güncellemelere anlık olarak cevap verebilmeniz mümkün değil. 

“Işıl Işıl Blog” Sendromu

Başlık size biraz komik gelebilir ama bu terim oldukça yaygın bir şekilde kullanılıyor. Buna bir sendrom olarak bakılmasının temel nedeni, Türkiye’de de sıkça gördüğümüz yanlış bir kültürü ifade ediyor olması. “Başkaları şöyle yapmış, biz de ondan yapalım.” Konu SEO olduğunda bu yanlış yaklaşım sitenize başarı değil, tam aksine başarısızlık getirebilir. Çünkü her ürünün, her markanın kendine ait özellikleri, farklılıkları vardır. Bu yüzden, SEO çalışmalarınızda da başkalarını taklit etmek yerine; kendinize uyan, kendinize özgü SEO teknikleri uygulamalısınız. 
Rakip analizi yapmayın demiyoruz. Ya da çok genel SEO tekniklerinden kopun demiyoruz. Söylemek istediğimiz, size ışıl ışıl görünen bir sayfa, aslında markanıza pek de uygun olmayabilir. Görselliğin yanında, stratejik ve teknik konulara da odaklanmalısınız. Görsel, tabii ki önemli; ancak o noktada bile özgün olmazsanız, uzun dönemde başarısız olursunuz. Somut bir örnek vermek gerekirse, görsel optimizasyonu teknikleri, kullandığınız tüm fotoğrafların özgün olmasını önerir.

SEO Fomo

SEO fomo terimi şu anlama geliyor: Fırsatları kaçırma korkusu. Birçok kurum ne yazık ki, SEO tekniklerinde büyük balığa odaklanıp, daha önemsiz görünen ancak sürekli yürütülmesi gereken iş akışlarını ihmal edebiliyor. Yani, yeniliklere fazla odaklanıp, asla eskimeyen SEO tekniklerini küçümseme hatasına düşüyorlar. 
Bunun yerine, uzun dönemli bir SEO stratejiniz olmalı. Bu strateji, belirli bir iş planına ve takvime oturtulmalı. SEO veya Google’la ilgili yenilikler bu stratejinin sadece bir parçasıdır, tamamı değildir! 

Her Şeyi SEO Ajansına Yüklemek

SEO teknikleri, dijital dünyadaki birçok yeniliğin ardından, teknik bilgiye artı olarak, yaratıcılık da gerektiriyor. Bu yüzden, tüm sorumlulukları bir SEO ajansına devretmeniz yeterli olmayabilir. Ajansınızı destekleyici neler yapabilirsiniz, bu konuda ortak çalışmanız gerekiyor. Örneğin, belki de ihtiyacınız olan şey; sektörün önde gelen isimleriyle bir röportaj yapılmasıdır. Bu bir içerik üretimi, bir video prodüksiyon da olabilir. Önemli olan, SEO ajansınızla iletişimde kalarak, onların önerilerini dinlemek ve dikkate almaktır. Böyle bir ortaklığın, rakiplerinize fark yaratacağından emin olabilirsiniz.